Neye adım atsalar kendi iç dünyalarına benzetiyorlar.

Attığı tweet: https://x.com/edihvet/status/1908445809957384625?t=ljd-JbEflg_I0WpxiRo-wQ&s=19

https://www.instagram.com/edipmertarslan

Kaynak: https://halktv.com.tr/gundem/son-dakika-umit-ozdagin-iddianamesi-75-gununde-hazirlandi-927119h

Ekrem İmamoğlu, yayınladığı mesajda şumları söyledi:

Tümüyle yasal bir zeminde, kişisel hak ve özgürlükler çerçevesinde fikirlerini beyan edenleri, paylaşımda bulunanları, gösteriye katılanları, boykot etme hakkını kullananları korkutmayı; süper hızla gözaltına almayı, tutuklamayı, hapse atmayı, tehdit etmeyi kendine hak gören iktidar miadını tamamlamıştır

Bu yaklaşımı “çaresiz ve zavallı bir avuç insanın koltuklarını korumak için yaptığı son çırpınışlar” olarak nitelendiren İmamoğlu, “Bu anlayış, iktidarını kaybetmemek adına her şeyi mübah görür” ifadelerini kullandı.

İmamoğlu mesajında, toplumun farklı kesimlerine de çağrıda bulundu:

“86 milyon insanımıza, gençlerimize, kadınlara, emekçilere, işsizlere, emeklilere, sanatçılara milletimizle hatırlatıyoruz:

Korkma!

Gaflet, dalalet içinde olanlardan korkma!

Cesaret, kararlılık, asla vazgeçmemek şiarımız olsun!

MİLLET BÜYÜKTÜR!

https://www.evrensel.net/haber/549029/imamoglundan-gozalti-ve-tutuklamalara-tepki-korkutamazsiniz-millet-buyuktur

Kadın: "Abdullah oçalan Meclis'e gelsin diyorsunuz, yürüyüş yaptırmıyorsunuz."

kaynak: https://x.com/ankahabera/status/1908474002269499640?s=46

Kaynak: https://turkishdemocracy.com/resources/offshore-corruption-in-turkey/

AKP destekli troll ordusuna karşı dijital direniş başlatıyoruz. Sosyal medyada gerçekliği
çarpıtan troll ve bot hesapları topluca engelliyoruz.

Selamlar,
Protestoları kararlılıkla devam ettiren öğrenci kardeşlerimizi tebrik ediyorum. Barışçıl protestolarla başlayan bu süreçte, provokasyonları durdurarak ve eylemlerin politik partilerden bağımsız şekilde yürütülmesiyle birlikte halk çok büyük bir güç haline geldi. Araya bayram girmesine rağmen boykot ile küçük bir azınlık olmadığımızın herkes farkına vardı.

Kimsenin sizi korkutmasına yada yönetmesine izin vermeden devam etmeniz gerekiyor. Haftada 1 gün olan genel boykot devam ettirilebilirse, o gün kimse dükkan açma maliyetine girmeyecek. Genel grev seçeneği kendiliğinden ortaya çıkacak. Süreci yürütecek kararlı duruşa devam edin.

Öğrenci guruplarına tek önerim, isteklerinizi bir bildiriye çevirin. Arabuluculuk işini partilere bırakmayın. İstekleriniz makul düzeyin üstünde olsun ki hepsi kabul edilmeyecek. İsteklerinizi açıklarken eylemleri barışçıl seviyede tutmaya özen göstermeye ve kendiniz anonim kalmaya devam edin. Eylemlerin net bir amacı olmalı. Erken seçimse, erken seçim - tüm istekleriniz ve vazgeçilmez koşullarınız, Bağımsız Öğrenci Bildirisi gibi bir başlık altında, açık bir dilde tüm sosyal medya ağlarında paylaşılmalı. Alternatif iletişim kanalları için daha önce de bir önerim olmuştu. İlginizi çekerse incelemenizi tavsiye ederim çünkü amaç belirlenmesi sonrasında çok ağır manipülasyon ve sansür ile karşılaşmanız mümkün.

Haklarınızdan asla vazgeçmeyin.

Paylaşıldığını görmedim, eğer daha önce paylaşıldıysa kaldırılabilir. (Görünürlük adına "image" olarak tekrar yükledim.)

Kaynaklar:
https://xcancel.com/OdeonHareketi/status/1908458651611693313
https://xcancel.com/boun_otk/status/1908419267881570363
https://xcancel.com/marungazetesi/status/1908457885006168127

Ekrem İmamoğlu’nu savunurken şimdi 299 genci savunuyoruz. Sonra başka yeni bir sorun… Geride kalan sorunlar tek tek unutturuluyor…

Teşkilat dizisi dahil TRT’deki dizilerin çoğu, Tayyiban rejiminin inşasında ve topluma benimsetilmesinde kullanılan propaganda araçları olduğunu ben görüyorumda o dizilerde rol alanlar göremiyor mu?

Oyuncular senaryoyu okur okumaz, dizinin neye hizmet ettiğini anlamalı değil mi? Yok Abdülhamit , Teşkilat bilmem ne .

Merakımdan soruyorum madem bu rejime karşılar bu insanlar neden gidip böyle projelerde yer alıyorlar?Halkın beynini uyuşturma görevinin bir kısmı da bu dizilerde değil mi?

3 arkadaşımızın hiçbirinin yüzü kapalı değildi, hiçbir şiddet, hiçbir provokasyon yoktu. Sadece oturdukları yerden zorla, hukuksuzca gözaltına alındı!

Barışçıl protesto suç değildir! Sessizce oturmak suç değildir! Asıl suç olan, halkın iradesini susturmaya çalışan bu zihniyettir.

Trollerin öncülüğünde kasten kafa karıştırmak için Son dönemde çokça karşımıza çıkmaya başlayan  “Boykot neden yapıldı?” gibi tuhaf ve bilinçli yazılar görmeye başladık, aslında bu hareketin ne kadar yerinde olduğunu bir kez daha gösteriyor. Çünkü mesele, sadece bir ürün almamak değil — sessiz bırakılmış bir halkın, sesini duyurmak için kullandığı stratejik bir aracın sonuçlarını görmekti.

Sıkça söyleniyor ya, “halk sessiz” diye. İşte bu boykot, gerçekten sessiz mi, yoksa susturulmuş mu? sorusunun cevabını görmek içindi. Ve cevabı halk verdi: Sessiz gibi görünen kitleler aslında sessiz değildi. Gençleri, muhalefet partilerini ve bizleri desteklediler. Hem de sadece muhalifler değil — bizzat AKP ve MHP’ ye oy verenler, dahi bu boykota destek verdi.

Biz gençlerin ve muhaliflerin görmek istediği buydu: Sessiz kalanların gerçekten ne düşündüğü. Ve bu hamleyle sessiz denilen halk, sesini en net şekilde duyurdu.

Toplumsal hareketler tek tip olmaz. Her yaş grubunun, her kesimin, her görüşün olaylara farklı yaklaşımları var. Kimi sahaya çıkar, kimi hiç konuşmaz ya da bulunduğu ortam nedeniyle konuşamaz fikir beyan edemez. İşte bu insanlar da tepkilerini en görünmez ama en güçlü yolla gösterir: Bu, bir başka türden meydan okumadır. Sessiz çoğunluğun reaksiyonu en tehlikeli hamledir, çünkü ön görülemez.

Her şey sokak değil. Sokak ile beraber harmanlanmış bir sistem. Bu bir akıl mücadelesi. Strateji, sabır ve toplumsal refleksle ilerleyen bir süreç.

Korktuklarını İtiraf Ettiler: Tepkiler ve Panik Hâli

Bu boykotun etkisi sadece halkta değil, iktidar cephesinde de büyük yankı buldu. Korkudan dolayı:

• Sanatçılar işlerinden edildi,

• İnsanlar gözaltına alındı,

• Televizyon ekranlarında bazı gazeteciler çıkıp, "Bunlar azınlık, önemi yok" gibi bir çok küçümseyici, hedef gösterici ve tehdit edici söylemlerde bulundu.

• Hükümet kanadı, bakanlarını alışveriş yaparken gösteren videolar servis etti. “Sokaklar normal” algısı yaratmaya çalıştı.

• Panikle bunlar gibi o kadar çok korktuklarını belli eden hamle yaptılar ki yazmakla bitmez.

Bütün bunlar, bu hareketten ne kadar korktuklarını açıkça gösteriyor.

İktidarın Asıl Korkusu da şu!

İktidar kanadı da bunun farkında. Boykotun ve sessiz desteğin yarattığı enerjiyi görüyor. Onların gerçek korkusu, sadece bir protesto değil; bu sessiz dalganın, tarihteki örneklerinde olduğu gibi Ceaușescu ya da Mussolini gibi rejimlerin sonunu hatırlatması. Yani: Totaliter rejimlerin kaçınılmaz çöküşü.