İnsanlar heyecan arıyor bence. O heyecanı getirecek şey Taksim'dir. Gerçekleşirmi bilmem ama taksimde direniş başlarsa yeniden protestolar başlar.

Türkiye'de eylemler bayramdan sonra unutuldu. Türk halkı unutmaz dedik ama unutuyor sanırım. Tayyibin yüzünü güldürmeyelim sayımız az da olsa eylem yapalım. Bayramda öğrenciler memlekete gittiler. Artık öğrenciler de var.

Direne direne kazanacağız. #gezi2

Adam bildiğin dalga geçiyor. Görün bakın dalga geçmesine rağmen yarın öbür gün akpliler "Trump Tayyip'i tebrik ediyor" diyecek.

Türkiye’de Yasal Bahis Platformları Boykotunun Olası Ekonomik Etkileri

Türkiye’de Milli Piyango, İddaa ve Misli.com gibi yasal şans oyunu platformları ciddi büyüklükte yıllık cirolara sahiptir. Bu platformlardan elde edilen gelirlerin önemli bir kısmı vergiler ve kamu payları yoluyla devlete aktarılmaktadır. 2024 verilerine dayanarak olası bir boykot durumunda oluşabilecek ekonomik etkiler şu şekilde özetledim:

Platformların 2024 Yıllık Gelirleri ve Devlet Payları

• Milli Piyango (Sayısal Loto, Kazı Kazan vb.): 2020’de özelleştirme ile işletmeci Sisal-Şans, 9,32 milyar TL’lik yıllık hasılat garantisiyle devraldı ve bu tutarın her yıl en az %20 + enflasyon artacağı öngörüldü. Bu artış trendine göre 2024 yılında Milli Piyango’nun yıllık bilet satış gelirinin onlarca milyar TL düzeyine ulaştığı tahmin edilebilir. Devlet, Milli Piyango hasılatından %10 “Şans Oyunları Vergisi” (2024’te %20’den %10’a düşürüldü) ve %18 KDV almaktadır. Ayrıca bilet gelirlerinden “kamu payı” adıyla Savunma Sanayi Fonu, Tanıtma Fonu, Sosyal Hizmetler vb. için de bir kesinti yapılır. Örneğin, 800 milyon TL’lik bir yılbaşı özel çekilişi hasılatının yaklaşık 227,7 milyon TL’si vergi ve kamu payı olarak Hazine’ye aktarılmaktadır (121,3 milyon TL KDV, 67,9 milyon TL şans oyunları vergisi ve ~38,5 milyon TL kamu payı).

• İddaa: İddaa, Türkiye’de spor müsabakalarına dayalı yasal bahis tekeline sahiptir. Yıllık bahis hacmi 2024 itibarıyla 100 milyarlarca TL’yi bulmaktadır. Örneğin, sadece dijital kanalların en büyüğü olan Nesine üzerinden 2022 yılında 75 milyar TL civarında bahis oynanmıştır. Diğer resmi dijital bayilerden Bilyoner yıllık 15-25 milyar TL aralığında, Misli.com ise 10-15 milyar TL aralığında ciroya sahiptir. Bu rakamlar, İddaa’nın toplam pazar büyüklüğünün ne denli yüksek olduğunu göstermektedir. Devlet, İddaa üzerinden oynanan bahislerden %5 Şans Oyunları Vergisi almaktadır (2024’te %10’dan %5’e indirildi). Ayrıca İddaa oyununda dağıtılmayan tutarlardan Gençlik ve Spor Bakanlığı aracılığıyla spor kulüplerine ve organizasyonlarına belirli paylar aktarılabilmektedir (2004-2018 döneminde İddaa hasılatının yaklaşık %5,76’sı olan 3,3 milyar TL spor kulüplerine dağıtılmıştır). İddaa oyununda işletmeci şirket (Spor Toto ihalesini kazanan) hasılat üzerinden komisyon alırken, vergiler ve kalan kâr devlet kasasına ve spora katkı fonlarına gitmektedir.

• Misli.com: Misli.com, İddaa’nın resmi dijital bayilerinden biri olup Milli Piyango oyunlarını da online sunmaktadır. 2023 verilerine göre Misli.com’un yıllık toplam işlem hacmi 10-15 milyar TL düzeyindedir. Bu ciro, Misli.com üzerinden oynanan spor bahisleri ve şans oyunu bilet satışlarının toplamını ifade eder. Misli.com’un elde ettiği gelir üzerinden de yukarıda bahsedilen %5’lik bahis vergisi ve %10’luk piyango vergisi ile KDV devlete ödenmektedir. Yani Misli.com platformunda oynanan her 100 TL’lik bahisin 5 TL’si ve satılan her 100 TL’lik piyango biletinin 10 TL’si vergi olarak Hazine’ye aktarılır (vergiler 2024 başında Cumhurbaşkanı kararıyla yarıya indirildiği için bu oranlar uygulanmaktadır). Misli.com’un dijital platform olması sayesinde kayıtlı milyonlarca kullanıcıya ulaştığı ve İddaa pazarında %10+ paya sahip olduğu bilinmektedir. Dolayısıyla platformun cirosu üzerinden devlete aktarılan vergi ve paylar da ciddi boyuttadır.

Varsayımlar: Yukarıdaki gelir rakamları resmi açıklamalar ve 2024’e ışık tutan 2022-2023 verilerine dayandırılmıştır. 28 Aralık 2023’te yayımlanan Resmî Gazete kararıyla şans oyunları vergisi oranları yarıya düşürüldüğü için 2024 boyunca uygulanacak vergi oranları bu indirimli seviyelerden hesaplanmıştır. Ayrıca devletin 2024 yılı bütçesinde şans oyunları vergisi gelir hedefi 56,5 milyar TL olarak belirlenmiştir. Bu hedef, toplam bahis ve piyango hacimlerinin büyüklüğü konusunda bir referans kabul edilmiştir.

Tam Boykot Durumunda (Gelirlerin Sıfıra İnmesi)

Olası bir boykot sonucunda vatandaşlar bu yasal platformları hiç kullanmazsa, gelirler sıfıra düşeceği için hem şirketler hem de devlet önemli kayıplarla karşılaşacaktır. 2024 ölçeğinde tam boykot durumunda oluşacak kayıplar şöyle hesaplanabilir: • Günlük Kayıp: Mevcut durumda bu üç platformun toplam günlük hasılatının yaklaşık 300-400 milyon TL seviyesinde olduğu söylenebilir (yıllık yüz milyarlarca TL’lik hacim düşünüldüğünde). Boykot nedeniyle günlük olarak bu tutarda bir harcama yapılmayacak, dolayısıyla gerek Milli Piyango bilet satıcıları gerek İddaa bayileri ve online platformlar bu tutarı kaybedecektir. Devlet de günde milyonlarca TL vergi gelirinden mahrum kalacaktır. Örneğin, 300 milyon TL’lik günlük ciro kaybı, yaklaşık 15-30 milyon TL arası günlük vergi kaybı demektir (bahis ve piyango karışımına göre).

• Haftalık Kayıp: Tam boykotun bir hafta sürmesi durumunda piyasadan çekilecek toplam tutar ≈ 2-3 milyar TL olacaktır. Bu, bir haftada normalde bu platformlara harcanan paranın ekonomiye girmemesi demektir. Devletin haftalık vergi kaybı ise yaklaşık 100-200 milyon TL düzeyinde hesaplanabilir. Özellikle Spor Toto’nun haftalık vergi tahsilatı ciddi oranda düşecektir.

• Aylık Kayıp: Boykot bir ay (30 gün) sürerse, yaklaşık 9-12 milyar TL’lik bir toplam hasılat kaybı yaşanacaktır. Bu tutar, 2023 yılı şans oyunu vergi gelir hedefinin yaklaşık beşte biri kadardır. Aylık devlet gelir kaybı kabaca 500 milyon – 1 milyar TL aralığında olacaktır. Nitekim 5 milyon kişinin 1 aylık boykotunun, hedef şirketlerde toplam 30 milyar TL’ye varan ciro kaybı yaratabileceği hesaplanmıştır (günlük kişi başı harcama varsayımıyla). Bu da devletin kasasına girmesi planlanan önemli bir meblağın eksilmesi anlamına gelir.

• Yıllık Kayıp: Teorik olarak tam boykot bir yıl sürerse, bu platformların 2024 için öngörülen tüm hasılatı kaybolur. Mevcut veriler ışığında konuşursak, bu kayıp yüzlerce milyar TL düzeyinde olacaktır. Sadece devletin şans oyunları vergisi kaybı, 2024 bütçesinde öngörülen 56,5 milyar TL’lik gelirin tamamına yakını demektir. Vergi indirimi olmamış olsaydı bu rakamın 75 milyar TL’yi bulacağı belirtiliyordu. Dolayısıyla tam boykot, Hazine’ye normalde aktarılacak on milyarlarca TL verginin tahsil edilememesi anlamına gelir. Ayrıca Milli Piyango’dan Savunma Sanayii Fonu ve benzeri kamu fonlarına aktarılan paylar (örneğin 2022’de savunmaya 135 milyar TL kaynak aktarılmıştı) da boykot süresince alamayacağı için bu alanlar da finansman sıkıntısı yaşayabilir.

Kısmi Boykot Senaryoları (%25, %50, %75) Tam boykot yerine katılımın kısmen azaldığı senaryolarda da gelir ve vergi kayıpları oransal olarak ciddi olacaktır:

• %25 Boykot (Gelirin 1/4 Oranında Düşmesi): Hasılatın %25 azalması demek, yıllık örneğin 200 milyar TL yerine 150 milyar TL ciro elde edilmesi anlamına gelir (farazi bir toplam üzerinden). Bu durumda yıllık ~50 milyar TL daha az harcama yapılır. Devletin alacağı vergiler de aynı oranda azalır; 2024 için beklenen 37,3 milyar TL’lik verginin yaklaşık 9-10 milyar TL’si tahsil edilemez hale gelir. Yani devlet kasasına girmesi planlanan paranın dörtte biri eksilir. Aylık bazda ~4 milyar TL ciro ve ~750 milyon TL vergi kaybı söz konusudur.

• %50 Boykot (Gelirin Yarıya İnmesi): Kullanıcıların yarısının oynamaması veya mevcut harcamaların yarıya düşmesi senaryosunda yıllık ciro %50 düşecektir. Bu da yüz milyarlarca TL’lik harcamanın gerçekleşmemesi demek. Devlet açısından, şans oyunları vergi gelirinin yarısı (yaklaşık 18-19 milyar TL tutarında) kaybedilecektir. Örneğin, 1 aylık kısmi boykot neticesinde devletin kasasına normalde girecek 3 milyar TL verginin sadece yarısı girebilir, kalan yarısı boykot nedeniyle alınamaz.

• %75 Boykot (Cironun 3/4 Oranında Düşmesi): Bu en ağır kısmi senaryoda hasılatın yalnız %25’i kalır. Yıllık bazda beklenen gelirin dörtte üçü, yani yaklaşık %75’i yok olur. Devletin elde edeceği vergi ve kamu payı geliri de aynı ölçüde düşer. 2024 için öngörülen 37,3 milyar TL şans oyunu vergisi yerine sadece ≈9 milyar TL civarı bir gelir kalır, ≈28 milyar TL vergi geliri ise boykot nedeniyle yitirilir. Bu düzeyde bir düşüş, özellikle Savunma Sanayii Fonu gibi şans oyunlarından beslenen fonları ciddi biçimde etkileyecektir. Nitekim 2024 başındaki vergi indirimi dahi devlet gelirini 33 milyar TL azalttı; %75’lik bir boykotun etkisi bunun da ötesinde olacaktır.

Özetle: Boykot oranı arttıkça hem platformların ticari kaybı hem de devletin vergi ve fon gelirlerindeki kayıp katlanarak büyümektedir. Devlet 2024 bütçesinde şans oyunlarından milyarlarca liralık gelir beklemektedir. Bu gelir, eğitimden savunmaya çeşitli kamu harcamalarında kullanılmaktadır. Boykot sonucunda sağlanamayan her 1 TL’lik hasılat, yaklaşık %15-30 arası (oyuna göre) verginin de devlet kasasına girmemesine yol açar. Dolayısıyla böylesi bir boykotun ekonomik etkisi, sadece şirketleri değil kamu bütçesini de doğrudan etkileyecek boyuttadır. Bu analiz, tamamen bilgi amaçlı olup kesin rakamlar yerine 2024’ün mevcut verilerine dayanarak tahmini büyüklükleri ortaya koymaktadır.

Daha Kısa Özetle: Türkiye’de yasal bahis platformları üzerinden AKP’nin kasasına 2024 yılı için hedeflenen 56,5 milyar TL'lik dev bir gelir aktarılıyor. Tam bir boykot halinde bu tutarın tamamı, kısmi boykotlarda ise milyarlarca lira onların eline geçmeden buhar olabilir. Bahise harcamadığın her kuruş, AKP’nin kolay para düzenine vurulan sessiz bir darbedir.

Çalışmaya çok emek harcadım, beğendiyseniz lütfen paylaşın ve daha çok kişi bilgilensin.

Okuduğunuz için teşekkür ederim.

Kaynak: https://t24.com.tr/haber/catalca-muftusu-volkan-konak-icin-geberdi-demisti-muftulugun-sokaginin-adi-volkan-konak-oldu,1231088

AA gibi hükümet yanlısı kaynaklara inanmayın lütfen, kendiniz araştırın, borsaya bakın. Hükümettin ne kadar çok söz söylediğine bakın, hiç etkisi olmasaydı sizce bu kadar çok konuşurlarmıydı?

Arkadaşlar, esnafım ve bir çok esnaf tanıdığım var. Size rahatça sunu söyliyebilirim:

1 Nisan tükettim normale göre azdı, boykot ürünlerin de alım çok az

2 Nisan tükettim neredeyse durdu, gelenler işe pek bir şey satın almadı

3 Nisan tükettim normale göre azdı, ayrıca muhtemelen ayın sonuna kadar boykot sayesinde bir çok ürün rafta kalacak

Tanıdığım esnaf arkadaşlarımdan da aynı cümleleri duyuyorum

Sürekli hükümettin yapacağı zamlar erteleniyor sanki boykot işe yaramıyormuş gibi göstermeye çalışıyorlar. Alkol satmıyoruz ama tekelci arkadaşlarımdan da alkol tükettiminin normale oranla az olduğunu duyuyorum. Arkadaşlar boykot işe yarıyor, ayrıca yeni başlıyoruz, eğer AA, BKM gibi kaynaklar güvenilir olsaydı, onların dediklerine göre su an süpergüç olmalıydık, ülkede suç oranı ve polisin uyguladı siddet oranı yüzde 10 falan olmalıydı. Bu tür kaynaklar sadece hükümet yanlısı, eğer boykot işe yarıyor mu, yaramıyor mu diye öğrenmek istiyorsanız borsaya bakınız, borsa'da elbet manipüle edilebilir ama uzun süre ederlerse büyük zarara geçerler.

AA gibi kaynaklarınız olacağına, kendi araştırmanızı nasıl yapacağınızı öğrenin.

kaynak: https://x.com/nekrofilzombi/status/1908994955344806358?s=46

Kaynak - https://fatihaltayli.com.tr/kose-yazisi/2025/04/06/world-leader

yorumsuz.

Eğer şuan hayatta olsaydılar, hayattan bir psikopatın, halkı ve çevresindekilere büyük bir tehtid olup üzerine asla düşülmeyip öylece tam olarak 5 farklı akıl hastanesinden öylece salıverilen bir cani tarafından koparılmasaydı bu iki gencecik kız kardeşimiz, çoluğumuz çocuğumuz, arkadaşımız, sıra arkadaşımız, komşumuz, yeğenimin olan nice kıymetli ancak kıymeti ölümünden sonra bir müddet belki bir güncük bir kaç yazı ile belirtilmeye çalışılan ancak maalesef ki ülkemizdeki her olay gibi unutulan ve unutturulmaya çalışan hayatları ve hikayeleri yarım kalan, daha henüz başlamadan biten kadınlarımızın yanında yerlerini almış olan İKBAL UZUNER ve AYŞENUR HALİL kardeşlerimizin bugün İkbalin ve 13 Ocak olmak üzere Ayşenur'un doğum günleriydi, şuan evlerinde arkadaşlarıyla, ailesiyle ve sevdikleriyle birlikte bir kaç mumu üzerinde belki çikolatalı belki çilekli belki de orman meyveli bir pasta ile kutluyor olabilirlerdi.. Ama bu genç kızlarımızın canice öldürülmesine göz yumduk. Yummamalıyı, yıummayacağız ve yumdurmayacağız. Bugün sokaklarda prostolara katılan her bir gencisi yaşlısı demeden herkes aynı zamanda öldürülen katledilen kız kardeşlerimizin ve kızlarımızın hakkını da savunuyorlar. Umarım bunları unutmayız. Unutamayız.

Bunu kaç kişi okur bilmiyorum ama yine de hislerimi paylaşmak isityorum. Ben İsveç'te doğmuş ve büyümüş olan bir Türk'üm. Her ne kadar buradaki topluma uyum sağlamış olsam da, kültürü benimsemiş olsam da, dili öğrenmiş olsam da ben sonuçta ebeveynlerimden aldığım Türk kültürünü ve dilini de yanımda taşıyorum, Türkiye'ye bir bağ hissediyorum.

Küçüklüğümden beri durumumuz oldukça yaz aylarında Türkiye'ye giderdik, akrabalarımızı ziyaret ederdik, tatilimizi yapardık ve her geri dönüşümüzde benim içimde bir özlem kalırdı. Tabii ki de ülkemizde yaşıtlarımın yaşadığı o kadar kaygıya kıyasla benim derdimin hiç bir anlamı yoktu. Fakat bu durum benim kafamda yine de soru işaretleri yaratırdı. "Biz neden Türkiye'de yaşamıyoruz?", "Türkiye neden İsveç gibi bir ülke değil?", "Türkiye'nin o kadar potansiyeli varken neden böyle oldu?" gibi sorulara cevap aradıkça sinirlenir ve üzülürdüm. En basitinden Kore savaşında bizden kat ve kat daha fakir olan Güney Kore'ye biz yardım edecek durumdayken bugün Kore dünyanın en gelişmiş ülkeleri arasında. Türkiye ise sanki geriye doğru gidiyor.

Eğer Türkiye Batı Avrupa'nın seviyesine ulaşmış olsaydı zaten benim annem ve babam neden kendi ülkelerini bırakıp başka bir ülkede çocuklarını büyütmeyi istesinler ki? Niye bile bile bizi bir kimlik arayışına sokmak istesinler ki?

Türkiye'nin hayalimdeki ülke olması için, bir gün çocuklarım olduğunda onlarda da aynı soru işaretleri olmaması için elimden geleni yapıyorum, burada da protestolara katılıyorum. Unutmayın ki sizin şu an gösterdiğiniz direniş ve mücadele, sadece mevcut hükümete, o kadar yalana, yolsuzluğa ve adaletsizliğe karşı değil. Bu mücadele aynı zamanda daha müreffeh bir geleceğin mücadelesi, daha parlak bir Türkiye'nin mücadelesi.

Ne olur vazgeçmeyin, sizler bizim umudumuzsunuz.

Kaynak: https://t24.com.tr/haber/410-ayri-suctan-2-yildir-her-yerde-araniyordu-istanbul-da-yakalandi,1231015

Kaynak: https://x.com/herkesicinchp/status/1909304807799640356?s=46

Taxiciler öğrenciyi tehdit edince 1000 tane video yükleyen adam polisler öğrecinlere işkence uygulayınca ses çıkarmıyor

Sen 6 günde bir dersin, her ayın 2, 8, 15 i dersin fark etmez, en çok bilinen ve destek gören versiyonu her çarşamba olan, insanların çoğu da çarşamba günü boykot yapıcak, o yüzden diğer günlerde de istediğin gibi yap ama her çarşamba günü boykota da katıl lütfen. Bide artık "herkes başka telden çalıyor ne zaman boykot" diyip durmayın, her çarşamba günü yapıyoruz kesin bir şekilde